malumafatrus eski günlerin hatırına magazin figürleri üzerinden ahlak bekçiliği yapıyor...
Gündemimiz malum…Ülkeyi yönetmek için seçilen adamlar tarafından ne hallere getirildiğimizi ağzı açık izliyoruz.
Aslında din, iman’ı bu kadar diline dolayan adamların, ahlaksızlıklarına değil de, ahlaksızlıkları ortaya çıktığın vakit bu denli arsız olmasına şaşırıyoruz.
Ülkenin havasından suyundan gelen lanet bir özellikten mütevellit de, politikadan ziyade politikanın magazin bulanmış kısmı ile daha çok ilgileniyoruz. Bu noktada da milyon Euro rüşvet verse de, bir hükümetin her bakanını parmağında oynatsa da, titri Ebru Gündeş’in kocası olmaktan öteye gidemeyecek Rıza Sarraf ekmeğimize güzelce yağ sürüyor.
Hafızam beni yanıltıyorsa düzeltin, Ebru Gündeş pek etliye sütlüye karışmayan karakteri ile bugüne kadar kendisine cephe alınacak bir magazinel durumu mevzu bahis olmadı. Hastalığı ve yaşadıkları sonrasında hayata böyle dimdik tutunması da taraflı tarafsız herkes tarafından saygıyla karşılandı.
Hayatından bir çok adam geçti ve gün geldi bir genç irisi hayatına demir attı. O günden sonra da kendi tırnakları ile bir yere gelen, delikanlı kız Ebru Gündeş’ten zengin koca sahibesi lüks hayat sahibesi Ebru Gündeş’e büyük bir evrim yaşandı. Gözümüze soktukça, zenginin malı züğürdü ufaktan gıcık etti.
Ve sonra bir sabah, küçük yaşını sakalla örtbas etmekten mütevellit sanılan zengin koca, rüşvetle nefes alan bir altın baronuna dönüşerek hepimizin ağzını açıkta bıraktı.
Yetenekli Bay Reza’nın her gün yeni marifetlerini öğrendik. Rüşvet alan seçilmişler istifa etmek için ayak direrken, magazinden mütevellit rüşvet vereni maaile gündemimize oturttuk.
İşte tam da o noktadan sonra Ebru Gündeş’in hayatı kamuya resmen maloldu.
Bu olan bitenden haberi var mıydı, biliyorduysa o da kocası kadar suçlu muydu? Hediyelerin kaynağını sormak aklına gelmemiş miydi, peki boşanacak mıydı sorguları kafamızda deli sorular şeklinde dört dönüyordu.
Ve trajik bir şekilde asıl gündemimiz Ebru Gündeş’in O Ses Türkiye’ye katılıp katılmayacağı noktasına kitlendi. Katılsa da katılmasa da, kazanan ülkenin en şanslı insanı olduğunu düşündüğüm Acun olacaktı ve nitekim öyle de oldu. Yarışmayı izlemeyenler bile acaba ne diyecek, nasıl davranacak diyerek o ses türkiye’yi izledi. Ve muhteşem bir Pr gösterisine tanık oldu.
Senaryolar değişken ama mantığım ve art niyetim, Ebru Gündeş’in bu olan bitenden bihaber olmama ihtimalinin mümkün olmadığını düşünüyor. Bu noktada tek derdi kocasının hapiste olması olan bir kadın, eğer gerçekten üzgünse bir zahmet evinde oturup kocasının aklanmasını beklesin.
TV’ye çıkıp, göz yaşı dökünce bu iş kendini aklamaya dönüyor ki, zaman bence azıcık ar damarı olan insanlar için gerçekten de imaj düşünülecek zaman değil. Adı hayat arkadaşı olan kişinin yanında olmanız bir erdemdir muhakkak. Ama bunu mağdur rolüyle ve kamuoyunu yönlendirici şekilde yaparsanız, herkesin hayatınıza müdahele etmesine de sebep olursunuz. Ve dilin kemiği olmadığı için bu müdahele de o kadar kibar olmaz maalesef.
Ben mesela dün akşam Ebru Gündeş’i gördüğüm anda, tamam dedim Gülben Ergen’in hayatımıza soktuğu beyaz gömlekli şovun 3. versiyonu izliyoruz. Yıllarca emek harcayarak geldiğiniz noktayı kaybetmemek adına, profesyonel destek almanızı anlıyorum da, masumiyetinizi vurguladığınız çocuklarınızı haram para ile büyütmek kutsal annelik ruhunuzu nasıl rahatsız etmiyor işte onu karayamıyorum...
Bu yazıdan çıkartılmayacak netice;
Hadise varoş olduğu kadar da gerizekalı bir musiki sanatçımızdır.